Kendisini sınırlı gören, hayatında yenilikten korkan, geçmişe takılı kalıp yaşayan kişilerde kronik kabızlık sorunun sık görüldüğünü söyleyen Medical Park Göztepe Hastane Kompleksi Beslenme ve Diyet Uzmanı Arzu Gökmen, kabızlıkla ilgili şu bilgileri verdi:
Kabızlık veya konstipasyon, bağırsak hareketlerinin yetersiz olması (haftada 3 kez veya daha az sayıda) veya bağırsak hareketlerinin yüzde 25'inden çoğunda görülen dışkılama güçlüğüdür.
Kabızlığa neden olan fizyolojik ve çevresel nedenlerin yanında, psikolojik nedenler de bu sorunun çözülememesi ve kronikleşmesine neden olan etmenlerdir.
PSİKOLOJİK BOYUTLARI ELE ALINMALI
Genel olarak bakıldığında, kabızlığın fizyolojik nedenleri dikkate alınarak çeşitli tedavi yaklaşımları uygulanır. Hastayı ilk olarak bir gastroenterolog görür, gerekli tetkikler yapılır ve medikal tedaviye başlanır. Daha sonra bir diyetisyen kontrolünde kabızlık için olmazsa olmaz olan diyet tedavisi uygulanır ve hasta takibe alınır. Gerekli koşullarda bitkisel tedaviden de yararlanılarak hasta tedavi edilir.
Ancak çoğu zaman kişi, en uygun medikal tedavi ve diyet tedavisini almasına karşın, kabızlık problemi çözülemeyebilir. İşte tam da bu noktada üzerinde durulması gereken önemli bir diğer konu, kabızlığa neden olan altta yatan psikolojik durumun ne olduğudur. Hastalığın psikolojik boyutu da değerlendirilerek, tedavi yöntemleri belirlenmelidir.
GEÇMİŞTE YAŞAMAK KABIZ YAPIYOR
Beslenme tedavisi ve medikal tedavinin yanında bir de kabızlık yapan duygu ve düşünceleri değiştirmek gerekir. Kabızlığa zemin hazırlayan duygu ve düşünceleri şöyle sıralayabiliriz;
• Kişinin kendisini çok sınırlı görmesi kabızlık sebebi olabilir. “İşte ben bu kadarım, daha fazlası elimden gelmez” gibi düşüncelerini net bir şekilde değiştirmesi gerekir.
• Bir şeyi bırakırsam yerine yenisini koyamam düşüncesi de kabızlık sebebi olabilir. Kişiyi mutsuz ettiği halde işinden, parasından, eşyasından vazgeçememesi kabızlığa yol açabilir.
• Geçmişte yaşamak, geçmişten ayrılamamak.
• Kişinin kendisine artık zarar veren, ona iyi gelmeyen birisini hayatından çıkarma cesaretini gösterememesi
• Yeni bir şey denemekten, hayatına yeni bir şey girmesinden korkmak.
Beslenme ve Diyet Uzmanı Arzu Gökmen |
EVDE İŞE YARAMAYAN EŞYALARI ATIN
Siz zihninizdeki işe yaramayan duygu ve düşüncelerin gitmesine izin verirseniz, size hiçbir fayda sağlamayan eşya ve kişilerden kurtulursanız, bedeniniz de buna uyum sağlayarak, içinde işine yaramayan her şeyi dışarı bırakacaktır.
Bir süre kendinizle baş başa kalın, kendinizi dinleyin. Zihninizde böyle duygu ve düşünceler var mı diye kendinizi sorgulayın. Eğer bu tip inançların olduğuna kanaat getirmişseniz iş başına geçin. Evinizde yıllardır birikmiş ve işe yaramayan eşya varsa dağıtın veya atın. Bitmiş ilişkileri içinizde tutmayın, kalbinizden atın.
Size katkısı olmayan, aksine size kötü geldiğini düşündüğünüz ilişkilerinizi sonlandırın. Geçmişle vedalaşın ve yüzünüzü her zaman geleceğe çevirin. Anı yaşayın. İçinde bulunduğunuz andan zevk alın. Zihniniz ve yüreğinizi özgürleştirirseniz bedeniniz de özgürleşecektir.
✎ Mutfağınızın olmazsa olmazı her ürün Karaca’da!