Boynumuzda, soluk borumuzun önünde yer alan, kelebek benzeri şekilli, tiroid hormonlarını salgılayan organa tiroid bezi deniyor. Tiroid hormonlarını, yaşam hormonlarımız olarak da isimlendirebiliriz; çünkü bu hormanlar aynı zamanda metabolizma hızımızı ayarlıyor. Medical Park Fatih Hastanesi Dahiliye Uzmanı Yrd. Doç. Dr. M. Genco Erdem, bugünlerde adı daha sık duyulmaya başlanan Hashimoto (Haşimoto) Tiroidi'nin ilk kez 1912 yılında Japon tıp doktoru Hakaru Hashimoto tarafından tanımlanan vücudun savunma hücrelerinin vücudun kendisine zarar verdiği durum olan otoimmün bir hastalık olduğunu kaydetti. Erdem, hastalıkla ilgili şu bilgileri verdi:
KONUŞMA YAVAŞLAR, HAFIZA GERİLER
Hashimoto Tiroidi'nde vücudun en önemli savunma hücrelerinden olan lenfositler, tiroid bezine hücum eder ve tiroid bezi işlevini yitirene dek saldırmayı sürdürür. Bu esnada kanda dolaşan Anti-TPO ve Anti-Tiroglobulin antikorların neden olduğu hasar da tiroid bezini giderek daha küçük ve işlevsiz bir hale getirir. Hashimoto hastalığının erken döneminde tiroid bezinde hafif büyüme yani guatr vardır; daha sonra tiroid bezi yavaş yavaş devam eden hasar nedeniyle yıllar içinde küçülerek adeta yok olur. Sonuç olarak "hipotiroidi" ortaya çıkar. Tiroid hormonlarının eksildiği durum olan Hipotirodi'de hareketler ve konuşma yavaşlar, yüzde, ellerde ve ayaklarda ödem ortaya çıkar, dilde büyüme olur, cilt kurur, vücut ısısı düşer, kalp hızı yavaşlayabilir, özellikle küçük tansiyonda yükselme görülür, hasta depresif bir ruh haline girer, hafıza ve diğer düşünsel fonksiyonlar geriler. Hashimoto Tiroiditi, hipotiroidinin en sık nedeni olduğundan önemini korumaktadır.
GENETİK FAKTÖRLER ETKİLİ
Beyaz ırkta Hashimoto Tiroidi görülme oranı %5'e yakındır. Hashimoto, kadınlarda erkeklere oranla 5-10 kat daha fazla görülür. Hashimoto Tiroidi'nde genetik geçiş önemli oranda mevcuttur. Birinci derece akrabalarında Hashimoto Tiroidi olan kişilerde ortaya çıkma ihtimali oldukça yüksektir. Özellikle tip 1 şeker hastalığı, romatoid artrit, B12 vitamini eksikliği ile gözlenen kansızlık veya farklı otoimmün hastalıklara sahip bireylerde daha sık gözlenir.
TEDAVİ VAR İYİLEŞME YOK
Hashimoto Tiroidi, tanısı alan bir hasta, bu hastalığın ömür boyu süren bir hastalık olduğunu bilmelidir; tedavi altında istisnai vakalar hariç hastalık sonlanmaz. Yapılacak tedavi, tiroid yetersizliği (hipotiroidi) gelişmişse vücuda dışarıdan tiroid hormonu vermektir. Sevindirici olan haber ise bu tedavi ile tiroid hormonu yetersizliğinin vücuttaki negatif etkileri tamamen ortadan kaldırılır. Son yıllarda kanında düşük selenyum düzeyi saptanan hastaların günde 100-200 mikrogram selenyum almalarının hastalığın ilerlemesini yavaşlatabileceği düşünülmektedir. İyotlu tuz kullanımı konusunda pek çok tartışma olsa da selenyum takviyesi eşliğinde iyot alımının pozitif etkileri olduğu son 5 yılda yapılan çalışmalarla ortaya konulmuştur. Selenyum eksikliği olan hastalarda ise bu eksik giderilmeden iyot kullanımı hastalığın şiddetini arttırabilir.
ŞİKAYETLERİ DİKKATE ALIN
Uzun süren ve giderek artan halsizlik, üşüme veya unutkanlık gibi şikayetlerinizin nedeni Hashimoto Tiroidi olabilir. Hastalıklardan korkmak ya da görmezden gelmek bir çözüm değildir. Her kronik hastalık gibi Hashimoto Tiroidi'nde de doktor kontrolünde olmak çok önemlidir. İç hastalıkları uzmanınız sizi doğru tanı ve tedavi yöntemleri eşliğinde sağlıklı yaşama yönlendirecektir.
✎ Mutfağınızın olmazsa olmazı her ürün Karaca’da!