Bristol (UK) Üniversitesi araştırmacıları tarafından gerçekleştirilen ve 27 Mart 2013’te Psychological Science dergisinde yayınlanan araştırmada, belirsiz yüz ifadelerinde duygunun tanımlanması ile saldırgan düşünce ve davranışların ilişkisi araştırıldı; yüz ifadelerinde duyguları tanımanın hem sağlıklı yetişkinler, hem de suç işleme riski yüksek olan ergenler üzerindeki etkisi gözlendi.
Mutlu, kızgın ya da duygusal olarak belirsiz yüz ifadelerinin katılımcılara gösterildiği çalışmada, katılımcıların ifadeleri “mutlu” ya da “kızgın” olarak tanımlamaları istendi; böylelikle belirsiz ifadeleri ne kadar “kızgın” olarak tanımladıkları gözlendi. Ardından da araştırmacılar, katılımcıları, daha önce “kızgın” olarak tanımladıkları belirsiz ifadelerin bazılarının aslında “mutlu” olduğunu söyleyerek yeniden değerlendirmeleri konusunda yönlendirdi.
Yüzlerde Mutluluğu Arayın!
Kontrol grubu olan ilk 40 yetişkin, belirsiz ifadelerdeki mutluluk göstergelerini tanımlayabildi. Mutluluk tanımlaması yapabilen yetişkinlerin öfke ve agresyon düzeylerinin daha düşük olduğu belirlendi. Ancak deney grubundaki 46 ergen için ise durum farklı oldu. Mutluluk ifadelerini tanımlayamayan ve suç işleme riski nedeniyle, çeşitli kurumlardan bir rehabilitasyon programına yönlendirilmiş olan ergenlere yüz ifadelerinde mutluluğu tanıma eğitimi verildi. Eğitimi alanlarda saldırgan davranış eğilimi ve öznel öfke değerlendirmelerinin düştüğü kaydedildi.
Psikoloji İstanbul Danışmanlık Merkezi'nden Uzman Psikolog Filiz Kaya'nın verdiği bilgilere göre, duyguyu tanımak öfke ve saldırgan davranışı değiştirmede kilit bir önem taşıyor. Bu sonuçların, öfke ve saldırganlığı önlemede yapılan çalışmaların geleceğini değiştirebilecek nitelikte olduğu belirtiliyor.
Duygular Yüzümüze Nasıl Yansıyor?
Mutluluk: Yanak yukarı kalkar. Dudak kenarları yukarı doğru çekilir. Göz kenarları kırışır. Alın düz ve kaşlar sabittir.
Stres veya Üzüntü: Kaşın orta kısmı yukarı kalkmıştır, kaşa eğri bir görünüm kazandırır. Kaş çizgi halindedir, ama sadece medyal (ortası) kısmı çizgi haline gelmiştir. Kaşlar aynı zamanda birleşmişlerdir. Bu durum kaş çevresinde içeri doğru-U şeklinde “Darwin’in keder kası” olarak da bilinen kırışıklıklara neden olur. Eğer kaş tamamen yukarı kalkmışsa bütün bir çizgi olarak gözükür.
Aşağılama, Tiksinme, Onaylamama: Tiksinme için iki çeşit gösterge vardır. Birincisinde burun kırışır. İkincisinde ise üst dudak yukarı kalkar. Aşağılama için ise muhtemel bir gösterge gamze kasıdır. Bir diğeri ise gözleri devirmektir.
Üzüntü: Üzüntü yüzün yukarı kısmında sanki stres gibi gözükebilir. Yüzün aşağısında şuna dikkat edin: Ağzın kenarları aşağıya çekilmiş mi? Burada bu ifadenin yüzde hep var olan kalıcı bir ifade olmadığına emin olun. Üzüntü aynı zamanda yanakları kaldıran ve göz etrafının kırışması ile belli olan ve dudak kenarı depresyonu ile de ilişkili iki hareket biriminin kombinasyonu ile de belli olabilir. Ekman, Levenson ve Friesen (1983) bu noktada üzüntüye şunları eklemiştir: Aşağıya bakma, çenenin yukarı kalkması, yanakların kalkması ve dudak kenarının çekilmesi.
Öfke: Yüzün dudak ve çene bölgesi öfke ifadesini belli etmede önemlidir. Dudakların kırmızı tarafı içe doğru çekilir, böylece dudaklar gerilir ve daralır. Bu, sadece bir dudakta da görülebilir. Ya da çene yukarı doğru kalkmadan dudaklar birbirlerine doğru bastırılmış olabilir. Bu durum dudakları gerginleştirir ve daraltır. Çene de büzülmüş olabilir. Çene yukarı kalkar, kırışır ve ağza hafif içe dönük-U şeklini verir. Eğer öfke şiddetli ise alt dudak dargınmış gibi bükülebilir.
Korku: Korku sinyalleri ağızda belli olabilir. Korkuda ağız değişik derecelerde açılabilir (yani dudaklar ayrık, çene düşük ya da ağız gergin) Korku Kaşı Kaşın sadece orta kısmı yatay bir şekilde çatılmış. Yatay çizgiler bütün kaş boyunca uzanmaz. Bunlar stres ya da korku ifadeleridir.
✎ Mutfağınızın olmazsa olmazı her ürün Karaca’da!