Central Hospital'dan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Hasan Ünlütürk, bebek gelişimi için büyük önem taşıyan refleksler hakkında bilinmeyenleri anlatıyor.
Refleksler, kişilerin ani gelişen olaylara karşı verdiği istem dışı tepkilerdir. Bu içgüdüsel hareketler kişilerde doğumdan itibaren görülmeye başlar. Refleksler, özellikle bebekler için hayati bir öneme sahiptir. Bunların başında emme refleksi gelir. Çünkü bir bebeğin yaşamını sürdürebilmesi için anne sütünü alabilme kabiliyetine sahip olması gerekir. Bu nedenle bebek, kimsenin bir şey öğretmesine ihtiyaç duymadan emme refleksi ile beslenir.
Refleksler, bebek gelişiminde önemli ipuçlarıdır
Bebekler için emme refleksi dışında önem taşıyan çeşitli refleksler vardır. Bunlar arasında ise arama-emme refleksi, moro sıçrama ve tonik boyun refleksi, yürüme, yakalama ve aksırma-öksürme refleksi sayılabilir. Bu refleksler bebeğin santral sinir sisteminde herhangi bir problemin olup olmadığını gösteren ipuçlarıdır. Bu nedenle bebeklerin doğumun hemen ardından mutlaka nörolojik muayenelerin yapılması gerekir.
Arama-emme refleksi
Bebeğin doğumuyla görülen arama-emme refleksi, tamamen beslenme içgüdüsüyle ortaya çıkar. Bebeğin dudak çevresine ya da yanaklarına dokunulduğunda bebek otomatikman yüzünü o yöne doğru çevirir ve emmeye hazırlık yapar. Bu refleks, 3 ile 7 aya dek sürebilir. Arama-emme refleksi daha uzun süreler devam ediyor ise anne babaların çok dikkat etmesi gerekir. Çünkü 7 aydan fazla süren bu refleks, beyin hasarı habercisi olabilir. Arama-emme refleksinin hiç görülmemesi ise beyin sapında doğumsal bozuklukları, travma ve sinir sistemini içine alan ağır enfeksiyon durumlarını işaret edebilir.
Moro (sıçrama) refleksi
Yeni doğan bebeklerin sağlıklı olduğunun bir göstergesi olan moro (sıçrama) refleksi, bebeğin duyduğu yüksek seslere ve ani hareketlere verdiği tepkidir. Cam veya kapıların hızla çarpması ya da bir cismin yere düşmesi durumunda bebeğin moro refleksi devreye girer. Bu refleks sonucu bebek, olduğu yerde sıçrar ve ellerini hızla göğsüne çeker. Sıçrama refleksi, genel olarak 3 aydan itibaren kaybolmaya başlar. Fakat bazen 6 aya kadar devam ettiği de görülebilir. Bu refleksin görülmemesi bebekte santral sinir sisteminin zedelenmesini ya da farklı bir hastalığın baskılandığının habercisi olabilir. Bunların yanı sıra ani seslere ve hareketlere bebeğin tek bir kısmıyla (sağ ya da sol) tepki vermesi, hareket etmeyen diğer kol ya da bacakta sinir felcinin veya köprücük kemiğinde kırığın varlığını gösterebilir. Tek taraflı sıçrama refleksinin uzun sürmesi ise beyin hasarını işaret edebilir.
Yakalama refleksi
Bebeğin avucuna ya da ayaklarına doğru parmak veya herhangi bir cisim uzatıldığında bebek, içgüdüsel olarak parmaklarını içeri kıvırarak cismi kavramaya çalışır. Bu durum yakalama refleksi olarak açıklanır. Bebekte bu refleks, anne karnındaki 28. haftada başlarken, doğduktan sonraki 2. ayda kendiliğinden kaybolur. Çünkü bebek, 2 aylıkken bilinçli olarak cisimleri yakalamaya başlar. Fakat bebeğin ayaklarındaki refleks 10. aya devam edebilir. Yine yakalama refleksinin görülmemesi gibi durumlarda sinirlerde oluşabilecek bozukluklardan şüphelenilebilir.
Tonik boyun refleksi
Yatar pozisyondaki bebeğin başı birden bire herhangi bir tarafa çevrildiğinde, otomatik olarak bebeğin kol ve bacağında dışa doğru açılma görülür. Bu refleks doğumdan 3 ya da 4 hafta sonra daha belirgin şekilde ortaya çıkar, 3 veya 4. ayda ise azalma gösterir. Bu refleksin 4 aydan daha uzun sürmesi serebral palsi hastalığını akıllara getirebilir.
Yürüme refleksi
Koltuk altlarından tutularak yere basması sağlanan bebeklerde adım atma eğilimi görülür. Gereken zamanda doğan bebekler ayak tabanlarını yere tam olarak basabilirken, erken doğan bebekler ayak parmaklarının ucunda yürümeye çalışır. Bu yürüme refleksi doğumdan sonraki 4. aydan itibaren kaybolur.
Aksırma-öksürme refleksi
Yeni doğan bebekler hava yollarını açabilmek için yine içgüdüsel olarak aksırma öksürme refleksi ortaya çıkarır. Bebekler bu refleks sonucu aksırarak üst, öksürerek ise alt solunum yolunu temizler. Bebekler bu refleksini ise yaşamları boyu kaybetmez.