Özellikle sigara ve alkol kullanan kişilerin rutin kontrollerini ihmal etmemesi erken tanı açısından önem taşıyor. Memorial Hizmet Hastanesi Kulak Burun Boğaz Bölümü'nden Op. Dr. Yalçın Varnalı, baş boyun kanserleri hakkında bilgi verdi.
Yaşam değişiklikleriyle önüne geçilebilir
Dünyada yılda ortalama 500 bin yeni baş boyun kanseri vakası görülmektedir. Baş boyun kanserleri tüm kanserlerin yüzde 5-10'unu oluşturmaktadır. 50 yaşın üzerinde daha sıktır ve erkeklerde kadınlara göre yaklaşık 3 kat daha fazla görülmektedir. Baş boyun kanserleri bölge itibarıyla solunum, konuşma, yutma ve işitme gibi çok önemli fonksiyonları etkilediğinden, tedavi edilmediği takdirde ciddi sıkıntılara yol açabilir. Dudaklar, dil, tükürük bezleri, yanaklar, ağız tabanı, diş eti, damak, bademcikler, geniz boşluğu, yutak, gırtlak, boyundaki lenf bezleri, burun boşlukları, sinüsler, kulaklar, boyun ve yüz cildi gibi geniş bir etkilenme bölgesi olan baş boyun kanserlerinin gelişmesi basit bazı yaşam biçimi değişiklikleri ile önlenebilmektedir.
Ağızdaki iyileşmeyen yaraları önemseyin
Baş boyun bölgesinde genellikle ağrısız ve giderek büyüyen şişlikler, ağız içinde, dilde veya dudakta iyileşmeyen yaralar baş boyun kanserlerinin habercisi olabilmektedir. Bununla birlikte aşağıdaki belirtiler varsa mutlaka bir uzmana başvurun.
Ağızda uyuşukluk hissi ve ağızdan kan gelmesi
Çiğneme ve yutkunma güçlüğü
2-3 haftadan uzun süren ses kısıklığı veya seste değişiklik
Nefes alma güçlüğü
Tedaviye dirençli burun tıkanıklığı, burun kanaması veya kulak ağrıları, işitme azlığı
Göz çevresinde şişlik veya çift görme
Sigara ve alkolden uzak durun
Baş boyun kanserlerinin gelişmesinde en önemli iki risk faktörü alkol ve sigaradır. Ağız ve boğaz bölgesinde kanserlerin yüzde 75'i tütün ve alkol ilişkilidir. Riski azaltmanın en basit yolu sigara ve alkolden uzak durmaktır. Bunun yanında genetik faktörler, çevresel ve hijyenik faktörler, endüstriyel ürünler ve radyasyon da baş boyun kanserlerine neden olabilmektedir. Rahim ağzı kanserine neden olan HPV ve öpücük ya da tükürük virüsü olarak bilinen EBV gibi virüsler de baş boyun kanserlerine yol açabilmektedir.
E ve C vitamini içeren gıdalar tüketin
Çevre kirliliği, sanayi atıklarının doğal su kaynaklarını ve doğayı tahrip etmesi, atmosferin kirlenmesi gibi etkenlerin yanı sıra yanlış beslenme de baş boyun kanserlerinde artışa neden olabilmektedir. Genel sağlık kurallarına dikkat edilmeli ve özellikle ağız sağlığı göz ardı edilmeyerek düzenli bakımlar yaptırılmalıdır. E vitamininden zengin koyu yeşil yapraklı sebzeler ile turunçgiller, kabak, maydanoz gibi C vitamini deposu gıdaları beslenme düzenine eklemek hastalıktan korunmada önemlidir. Sürekli güneş ışığına maruz kalmak, kronik demir eksikliği anemisi ve nikele maruz kalmak da baş boyun kanserlerine yol açabilmektedir.
Belirtileri ihmal etmeyin
Baş boyun kanserlerinde belirtiler hasta açısından çok rahatsız edici olmayabileceğinden, tanı gecikebilmektedir. Muayene ve kan tahlillerinin ardından radyolojik görüntüleme yöntemleri, endoskopik kontrol ve biyopsi ile tanı rahatlıkla konulabilmektedir. Baş boyun kanserlerinin erken tanısı ile uygulanacak tedavinin başarısı daha artmaktadır. Baş boyun kanserlerinin tedavisi genellikle birçok uzmanlık alanının birlikte çalışmasını gerektirir ve tedavi protokolü her hasta için değişebilmektedir. Baş boyun kanserleri için ilk seçenek cerrahi olmakla birlikte bazı tip kanserler için radyoterapi giderek daha ön plana çıkmaktadır. Başarılı bir tedavi hastalığı kontrol altına almanın yanı sıra yutma, yeme ve konuşma gibi fonksiyonların da korunmasını amaçlamaktadır. Baş boyun kanseri nedeniyle tedavi edilen hastalarda yemek borusu veya akciğer gibi farklı bölgelerde ikincil bir kanser gelişme oranını yüksek olduğu için tedavi sonrası takipler hayati önem taşımaktadır.
✎ Mutfağınızın olmazsa olmazı her ürün Karaca’da!