Ayrılığın ilk günü tam bir felakettir, bir daha sevemeyeceğinizi hatta onsuz bir daha asla yaşayamayacağınızı düşünür durursunuz. Ancak size iyi bir haberimiz var: Yaşayacaksınız! Hem de eskisinden daha güçlü ve daha bilge bir şekilde. Bunun için üstünde çalışmanız gereken tek şey kendinizsiniz, kendi öz disiplininizi sağladığınız anda kendi özgüveninizi de kazanmış olacaksınız!
İşte bunun için dikkat etmeniz gereken yalnızca birkaç ufak tüyo:
1. Hemen "arkadaş olmayı" düşünmekten vazgeçin.
Siz bir çifttiniz ve şu anda değilsiniz. Bu nedenle bir süre için "arkadaşçılık" oynamayı bırakabilirsiniz, özellikle de eski sevgilinize geri dönmek istiyorsanız. Eğer arkadaş istiyorsanız, gerçek arkadaşlarınızı arayın. Eminiz size üzücü bir aşktan çok daha iyi geleceklerdir.
2. Sosyal medyadan bir süre kaybolun ve kaybedin.
Sosyal medya her zaman gözüktüğü gibi olmaz ve fazlasıyla yanıltıcı olabilir. Ruh ve akıl sağlığınızı korumak için bir süre tüm hesaplarınızı rafa kaldırın ve ne yaptığınızı internet üzerinden fazla bildirmeyin. Sizi üzüyorsa, onu ve arkadaşlarını takipten çıkarın, olası durumlarda sinirlenmenize sebep olacak şeyleri önceden engelleyin.
3. "Yalandan" bir şey söylemek için iletişime geçmeyin.
Aramayın, mesaj atmayın, "benim anahtarım sende mi kaldı?" diye bile sormayın. Bir süre tüm iletişinizi kesin, kısacası konuşmayı siz başlatmayın.
4. Gerçekten tüm iletişiminizi kesin!
Arkadaşlarına onu sormak hatta kendi arkadaşınıza bile onu sormak, evet, iletişimden sayılır. Ayrılığın ilk safhalarında eğer iletişime geçmek istiyorsanız mutlaka önceden arkadaşlarınıza danışın, sizi muhtemelen durduracaklardır.
5. Kendinize bir mutluluk çemberi oluşturun.
Nasıl mı? Sevdiklerinizle bir araya gelerek… Onlara ne denli üzgün olduğunuzu söyleyin, omuzlarından ağlayın ya da beraber gülmek isteyin. İnanın acınız gün geçtikçe azalacak, çevrenizdeki insanlar için şükretmeye başlayacaksınız.
6. Ortak arkadaşlarınızdansa biraz uzak durun.
Ortak arkadaşlarınız eğer onun tarafına daha yakınsa bir süre biraz mesafe koymak iyi gelebilir. Hem sizin hakkınızda konuşmalarına izin vermemiş olursunuz, hem de onu hatırlatacak şeylerden uzak durursunuz.
7. Son dakika buluşmaları asla kabul etmeyin.
"Seni çok özledim bana gelsene", "kapıdayım aşağı iner misin?" "Yarın hemen buluşalım" gibi davetleri hemen kabul etmeyin. Üzerine bir gece düşünmek ve uyumak size iyi gelecektir.
8. Onunla kendinizi karşılaştırmayın.
Bir noktadan sonra ya o, ya da siz yeni birileriyle görüşmeye başlayacaksınız. Bu durumu daha sakin karşılamaya çalışın. Karşılaşabileceğiniz gerçeğini unutmadan, kafanızdaki "kıyaslama maymununu" susturmaya çalışın, böylece durumu hızlıca kabullenebilir ve hak ettiğiniz şekilde çok daha iyi bir insanı bulabilirsiniz.
9. Kendi değerinizi "kendinize" devamlı hatırlatın.
İçinizden söyleyince size pek etki etmiyor mu? O halde geçin aynanın karşısına ve yüksek sesle, hatta bağıra bağıra söyleyin "Ben değerliyim, ben değerliyim, ben değerliyim". İşte şimdi oldu…
10. Acınızı başka bir forma çevirin.
Meryl Streep'in Oskar konuşmasında dediği gibi "Kırık kalbinizi alın ve onu sanata dönüştürün." Merak etmeyin, ilk başta kimse sizden büyük bir performans sergilemenizi beklemeyecek, siz sadece hazır olduğunuzda enerjinizi güzel şeylere çevirmeyi öğreneceksiniz.
Not: Eğer hiçbir şey işe yaramıyorsa, Ajda Pekkan'dan Bambaşka Biri şarkısını her gün uyanır uyanmaz en az bir kere dinleyerek kendi gücünüzü kendinize hatırlatın!
✎ Mutfağınızın olmazsa olmazı her ürün Karaca’da!
Yazınız özenle hazırlanmış çok ayrıntılı.
YanıtlaSil