Türkiye'nin sağlıklı yaşam ve beslenme alanında ilk dijital bilimsel bilgi platformu "Bilim Bunu Konuşuyor" ile en güncel bilgileri aktaran Sabri Ülker Vakfı, dünyada 2 milyara yakın kişinin yetersiz beslendiğine dikkat çekerek yetersiz ve dengesiz beslenme ile mücadelede yeni gündem sürdürülebilir beslenme konusunu tartışmaya açıyor.
Sabri Ülker Vakfı kurulduğu 2009 yılından bugüne, gıda, beslenme ve sağlıklı yaşam bilincinin gelişmesine katkı sağlamak, topluma bu konulardaki en doğru, güncel ve bilimsel bilgiyi aktarmak hedefiyle çalışmalarını sürdürüyor. Vakıf bu çerçevede hayata geçirdiği Türkiye'nin sağlıklı yaşam ve beslenme alanında ilk dijital bilimsel bilgi platformu "Bilim Bunu Konuşuyor" ile sağlık ve beslenmeyle ilgili gündemdeki konuları, bilimsel ve en güncel bilgileri tarafsız bir yorum ve anlaşılır bir dille kamuoyuyla paylaşıyor. Sabri Ülker Vakfı, "Bilim Bunu Konuşuyor" platformunda bu kez beslenmede sürdürülebilirlik konusunu mercek altına alıyor.
Günümüzde yaklaşık 1 milyar insan yani her 7 kişiden 1'i açlıkla mücadele ederken, 2 milyara yakın insan ise yetersiz besleniyor. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), 2050'de dünyada 300 milyon insanın açlıkla baş etmek zorunda kalacağına dikkat çekiyor. Diğer taraftan gelişmiş ülkelerde her yıl üretilen gıdaların yaklaşık 1,3 milyar tonu yani 3'te 1'i israf ediliyor. Oysa tüm dünyada gıda israfı yalnızca %25 azaltıldığında, 870 milyon insanın yıllık besin ihtiyacının karşılanabileceği bildiriliyor..
1 kilogram et çiftlikten sofraya gelinceye kadar 15 bin litre su harcanıyor
Dünyadaki mevcut tarım modeli, toprak alanlarının daralmasına, sera gazları salınımının artmasına, dolayısıyla da iklim değişikliğine neden oluyor. Bir kilogram tahılın tarladan sofraya ulaşması için 500 litre, 1 kilogram et için ise 15 bin litre su harcanmaktadır. Yani et üretimi her yıl tüm dünyadaki tatlı su rezervinin 3'te 1'ini tüketiyor.. Dolayısıyla et üretimi için gerekli arazilerin azaltılması ve daha fazla sebze, meyve ve tahıl yetiştirilmesi doğal kaynakların korunmasına, iklim değişikliklerinin ağır etkilerini azaltmaya yardımcı olabileceği bildiriliyor. Ancak gelecek nesillere yaşanılabilir bir dünya bırakabilmek için mevcut beslenme alışkanlıklarımızın da değişmesi gerekiyor.
Sürdürülebilir Beslenme İçin Referans Kaynaklardan Öneriler
Sabri Ülker Vakfı kurulduğu 2009 yılından bugüne, gıda, beslenme ve sağlıklı yaşam bilincinin gelişmesine katkı sağlamak, topluma bu konulardaki en doğru, güncel ve bilimsel bilgiyi aktarmak hedefiyle çalışmalarını sürdürüyor. Vakıf bu çerçevede hayata geçirdiği Türkiye'nin sağlıklı yaşam ve beslenme alanında ilk dijital bilimsel bilgi platformu "Bilim Bunu Konuşuyor" ile sağlık ve beslenmeyle ilgili gündemdeki konuları, bilimsel ve en güncel bilgileri tarafsız bir yorum ve anlaşılır bir dille kamuoyuyla paylaşıyor. Sabri Ülker Vakfı, "Bilim Bunu Konuşuyor" platformunda bu kez beslenmede sürdürülebilirlik konusunu mercek altına alıyor.
Günümüzde yaklaşık 1 milyar insan yani her 7 kişiden 1'i açlıkla mücadele ederken, 2 milyara yakın insan ise yetersiz besleniyor. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), 2050'de dünyada 300 milyon insanın açlıkla baş etmek zorunda kalacağına dikkat çekiyor. Diğer taraftan gelişmiş ülkelerde her yıl üretilen gıdaların yaklaşık 1,3 milyar tonu yani 3'te 1'i israf ediliyor. Oysa tüm dünyada gıda israfı yalnızca %25 azaltıldığında, 870 milyon insanın yıllık besin ihtiyacının karşılanabileceği bildiriliyor..
1 kilogram et çiftlikten sofraya gelinceye kadar 15 bin litre su harcanıyor
Dünyadaki mevcut tarım modeli, toprak alanlarının daralmasına, sera gazları salınımının artmasına, dolayısıyla da iklim değişikliğine neden oluyor. Bir kilogram tahılın tarladan sofraya ulaşması için 500 litre, 1 kilogram et için ise 15 bin litre su harcanmaktadır. Yani et üretimi her yıl tüm dünyadaki tatlı su rezervinin 3'te 1'ini tüketiyor.. Dolayısıyla et üretimi için gerekli arazilerin azaltılması ve daha fazla sebze, meyve ve tahıl yetiştirilmesi doğal kaynakların korunmasına, iklim değişikliklerinin ağır etkilerini azaltmaya yardımcı olabileceği bildiriliyor. Ancak gelecek nesillere yaşanılabilir bir dünya bırakabilmek için mevcut beslenme alışkanlıklarımızın da değişmesi gerekiyor.
Sürdürülebilir Beslenme İçin Referans Kaynaklardan Öneriler
- Yeterli ve dengeli beslenin.
- Hayvansal kaynaklı proteinlerin (yumurta, et, süt) yerine bitkisel protein kaynaklarını tercih edin.
- Günde en az 5 porsiyon sebze meyve tüketmeye özen gösterin.
- Fazla şeker, yağ, tuz içeren paketlenmiş gıdaların tüketim sıklığına dikkat edin.
- Baklagillerin, tam tahılların, fındık, ceviz veya badem gibi yağlı tohumların tüketimini arttırın.
- Sürdürülebilir balıkçılık ile avlanmış (sezonunda avlanmış, avlanma riski olmayan) balıkları tercih edin.
- Sebze ve meyveleri mevsiminde tüketin.
- İdeal vücut ağırlığınızı koruyun ve ideal vücut ağırlığına ulaşmak için çabalayın.
- Sofranıza gelen tüm besinlerin nereden, nasıl geldiğini düşünün ve sorgulayın.
- Kırmızı et, işlenmiş et ürünleri ve hayvansal kaynaklı yağ tüketimini azaltın.
- Satın aldığınız besinleri doğru koşullarda saklayın.
- Hiçbir besini israf etmeyin. Besinlerin sularını veya sap, yaprak gibi kısımlarını değerlendirin.
- Ambalaj, poşet, plastik kullanımını azaltın ve tekrar tekrar kullanılabilen çevreye zarar vermeyen geri dönüştürülebilir ürünler tercih edin.