Çocuklarda görülen kıskançlık duygusu, iyi yönetilememesi durumunda çocuğun gelişiminde sorunlara yol açıyor. Bu duygunun temelinde genellikle anne sevgisini kaybetme korkusunun bulunduğunu belirten uzmanlar, ebeveyn davranışlarının çocuğun gelişimindeki önemine değinerek, özellikle annenin çocuk doğmadan önce diğer çocukları bu duruma hazırlamasının büyük önem taşıdığını belirtti.
Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi'nden Uzman Klinik Psikolog Esma Uygun, çocuklarda görülen kardeş kıskançlığı hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu.
Kıskançlık iyi yönetilmeli
Aileye yeni bir bebeğin katılması ile çocuklarda görülen kıskançlık duygusunun doğal olmasına rağmen, iyi yönetilememesi durumunda çocuğun gelişiminde sorunlara yol açabileceğini vurgulayan Uygun, "Çocuklarda kıskançlık duygusunun temelinde genellikle anne sevgisini kaybetme korkusu bulunmaktadır. Kardeş kıskançlığı yaşayan çocuğa karşı ebeveynlerin ve bakım verenlerin davranışları ve kıskançlığı nasıl yönettiği çocuğun gelişimi için önemlidir" diyerek, özellikle annenin çocuk doğmadan önce diğer çocuklara bilgi vererek, onları bu duruma hazırlamasının önemine dikkat çekti.
Suçluluk duygusu, kıskançlık ve rekabeti pekiştiriyor!
"Kardeş kıskançlığında annenin kaygılanması, öfkelenmesi ve bu durumu geçiştirmesi çocuğun daha fazla kaygılanmasına yol açabilir" diyen Esma Uygun, "Çocuklar annenin duygularını fark etmek ve anlamlandırmakta yetişkinlerden daha hassastırlar. Annenin bu durumda kendi kaygılarını yönetmesi önemlidir. Örneğin; anne, çocuğun kardeşine zarar vereceği endişesini davranışlarıyla veya sözel olarak çocuğa yansıtırsa genellikle çocukta suçluluk duygusu ve öfke oluşturur. Bu da kıskançlık ve rekabet duygusunu pekiştirir. Bu nedenle annenin sakin bir şekilde, suçlayıcı ve cezalandırıcı olmadan durumu yönetmesi gerekir" şeklinde konuştu.
"Yeni kardeş eve geldiğinde bu taht kavgasının başlangıcı sayılabilir"
Doğal bir duygu olan kıskançlığın iyi yönetilmesinin çocuğun gelişimi açısından çok önemli olduğunu belirten Uzman Klinik Psikolog Esma Uygun, "Yeni kardeş eve geldiğinde bu taht kavgasının da başlangıcı sayılabilir" diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çocuk, sahip olduğu şeyi kaybetme korkusuyla birlikte kendisinin özel ve önemli olduğuna dair algıyı yitirme korkusu da yaşar. 12 yaşına kadar çocuklar, kardeşi nedeniyle annesinin kendini sevmeyeceğini ya da daha az seveceğini düşünür. 12 yaşından sonra ise daha doğru bir mantık yürütme gerçekleşir. Eğer anne bu süreci iyi yönetebilirse çocuklar açısından bu önemli bir kazanım olur.
Çocuklarınıza sorunlarını çözmeleri için fırsat tanıyın
Çocuklar, gerçek hayatta da bu ve benzer sorunları yaşayacaktır. Ailelerin, ufak kıskançlıklara göz yumarak, çocuğun sorunu çözmesini gözlemlemesi gerekir. Çocuklara rekabet ve kıskançlıkla ilişkili davranış sorunlarını çözmeleri için fırsat tanınmalıdır. Ancak sorun çözülmeyecek noktaya vardığında yetişkinler müdahale etmelidir.
Yeni doğana ayrılan zaman, büyüğü duygusal olarak yaralıyor!
Ebeveynler doğal olarak yeni doğan bebekle daha çok ilgilenmek zorunda kalır. Eğer ilk çocuk ilgiye çok alıştırıldı ise yeni kardeşin gelmesi çok daha zorlayıcı olabilmektedir. Yeni doğana vakit ayırırken büyük olan çocuk duygusal olarak ihmal edilmemeli ve onunla kaliteli vakit geçirilmeye özen gösterilmelidir. Eğer kaliteli zaman geçirilirse 20 dakika bile çok etkilidir. Yeni bebek geldiğinde eski rutinlerin bozulmaması da önemlidir. Örneğin; uyku öncesinde birlikte kitap okunuyorsa, belirli rutinlerden vazgeçilmesi çocukta terkedilmiş ihmal edilmiş duygusu yaratabilir. Bu durumda içe kapanabilir ya da saldırgan davranışlar sergileyebilir. Bu nedenle evdeki rutin olarak yapılan aktiviteler mümkün olduğunca devam ettirilmelidir."
Doğumun öncesi ve sonrasında kreşe göndermeyin!
"3 yaş üzerindeki çocukların kreş gibi kendi akranlarıyla birlikte olacağı ortamların oluşturulması gerekir" diyen Esma Uygun, "Ancak bunun yeni bebeğin doğumundan kısa bir süre önce ve sonraya denk getirilmemesi önemlidir. Yeni bebeğin gelmesiyle evden uzaklaştırıldığını düşünen çocuk içe kapanabilir ya da saldırgan davranışlar sergileyebilir" diye konuştu.
Çocuklar arasında kıyaslama yapmayın!
Yeni bebeğin bakımı konusunda çocuktan ufak tefek yardımların istenebileceğini söyleyen Uygun, "'Sen de küçükken böyleydin. Bak sen büyüdün, kendi yemeğini kendi başına yiyebiliyorsun. O da büyüyecek senin gibi yapabilecek' denilebilir ve küçüklük fotoğrafları da gösterilerek geri bildirimde bulunulabilir" dedi.
Ebeveynlerin farkına varmadan kardeş kıskançlığını pekiştirebileceğini vurgulayan Esma Uygun, çocuğa kardeşin emanet edilmemesi gerektiğini belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bunlardan biri kıyaslamadır. Bu olumsuz pekiştirme kıskançlık ve rekabete yol açabilir. Yeni doğan bebeğe hediye alırken, diğer çocuğa 'Senin pabucun dama atıldı' şeklindeki şakalar çocukta kaygıyı artırmaktadır. Yeni doğan bebeğe hediye alınırken, diğer çocuk da unutulmamalıdır."
Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi'nden Uzman Klinik Psikolog Esma Uygun, çocuklarda görülen kardeş kıskançlığı hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu.
Kıskançlık iyi yönetilmeli
Aileye yeni bir bebeğin katılması ile çocuklarda görülen kıskançlık duygusunun doğal olmasına rağmen, iyi yönetilememesi durumunda çocuğun gelişiminde sorunlara yol açabileceğini vurgulayan Uygun, "Çocuklarda kıskançlık duygusunun temelinde genellikle anne sevgisini kaybetme korkusu bulunmaktadır. Kardeş kıskançlığı yaşayan çocuğa karşı ebeveynlerin ve bakım verenlerin davranışları ve kıskançlığı nasıl yönettiği çocuğun gelişimi için önemlidir" diyerek, özellikle annenin çocuk doğmadan önce diğer çocuklara bilgi vererek, onları bu duruma hazırlamasının önemine dikkat çekti.
Suçluluk duygusu, kıskançlık ve rekabeti pekiştiriyor!
"Kardeş kıskançlığında annenin kaygılanması, öfkelenmesi ve bu durumu geçiştirmesi çocuğun daha fazla kaygılanmasına yol açabilir" diyen Esma Uygun, "Çocuklar annenin duygularını fark etmek ve anlamlandırmakta yetişkinlerden daha hassastırlar. Annenin bu durumda kendi kaygılarını yönetmesi önemlidir. Örneğin; anne, çocuğun kardeşine zarar vereceği endişesini davranışlarıyla veya sözel olarak çocuğa yansıtırsa genellikle çocukta suçluluk duygusu ve öfke oluşturur. Bu da kıskançlık ve rekabet duygusunu pekiştirir. Bu nedenle annenin sakin bir şekilde, suçlayıcı ve cezalandırıcı olmadan durumu yönetmesi gerekir" şeklinde konuştu.
"Yeni kardeş eve geldiğinde bu taht kavgasının başlangıcı sayılabilir"
Doğal bir duygu olan kıskançlığın iyi yönetilmesinin çocuğun gelişimi açısından çok önemli olduğunu belirten Uzman Klinik Psikolog Esma Uygun, "Yeni kardeş eve geldiğinde bu taht kavgasının da başlangıcı sayılabilir" diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çocuk, sahip olduğu şeyi kaybetme korkusuyla birlikte kendisinin özel ve önemli olduğuna dair algıyı yitirme korkusu da yaşar. 12 yaşına kadar çocuklar, kardeşi nedeniyle annesinin kendini sevmeyeceğini ya da daha az seveceğini düşünür. 12 yaşından sonra ise daha doğru bir mantık yürütme gerçekleşir. Eğer anne bu süreci iyi yönetebilirse çocuklar açısından bu önemli bir kazanım olur.
Çocuklarınıza sorunlarını çözmeleri için fırsat tanıyın
Çocuklar, gerçek hayatta da bu ve benzer sorunları yaşayacaktır. Ailelerin, ufak kıskançlıklara göz yumarak, çocuğun sorunu çözmesini gözlemlemesi gerekir. Çocuklara rekabet ve kıskançlıkla ilişkili davranış sorunlarını çözmeleri için fırsat tanınmalıdır. Ancak sorun çözülmeyecek noktaya vardığında yetişkinler müdahale etmelidir.
Yeni doğana ayrılan zaman, büyüğü duygusal olarak yaralıyor!
Ebeveynler doğal olarak yeni doğan bebekle daha çok ilgilenmek zorunda kalır. Eğer ilk çocuk ilgiye çok alıştırıldı ise yeni kardeşin gelmesi çok daha zorlayıcı olabilmektedir. Yeni doğana vakit ayırırken büyük olan çocuk duygusal olarak ihmal edilmemeli ve onunla kaliteli vakit geçirilmeye özen gösterilmelidir. Eğer kaliteli zaman geçirilirse 20 dakika bile çok etkilidir. Yeni bebek geldiğinde eski rutinlerin bozulmaması da önemlidir. Örneğin; uyku öncesinde birlikte kitap okunuyorsa, belirli rutinlerden vazgeçilmesi çocukta terkedilmiş ihmal edilmiş duygusu yaratabilir. Bu durumda içe kapanabilir ya da saldırgan davranışlar sergileyebilir. Bu nedenle evdeki rutin olarak yapılan aktiviteler mümkün olduğunca devam ettirilmelidir."
Doğumun öncesi ve sonrasında kreşe göndermeyin!
"3 yaş üzerindeki çocukların kreş gibi kendi akranlarıyla birlikte olacağı ortamların oluşturulması gerekir" diyen Esma Uygun, "Ancak bunun yeni bebeğin doğumundan kısa bir süre önce ve sonraya denk getirilmemesi önemlidir. Yeni bebeğin gelmesiyle evden uzaklaştırıldığını düşünen çocuk içe kapanabilir ya da saldırgan davranışlar sergileyebilir" diye konuştu.
Çocuklar arasında kıyaslama yapmayın!
Yeni bebeğin bakımı konusunda çocuktan ufak tefek yardımların istenebileceğini söyleyen Uygun, "'Sen de küçükken böyleydin. Bak sen büyüdün, kendi yemeğini kendi başına yiyebiliyorsun. O da büyüyecek senin gibi yapabilecek' denilebilir ve küçüklük fotoğrafları da gösterilerek geri bildirimde bulunulabilir" dedi.
Ebeveynlerin farkına varmadan kardeş kıskançlığını pekiştirebileceğini vurgulayan Esma Uygun, çocuğa kardeşin emanet edilmemesi gerektiğini belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bunlardan biri kıyaslamadır. Bu olumsuz pekiştirme kıskançlık ve rekabete yol açabilir. Yeni doğan bebeğe hediye alırken, diğer çocuğa 'Senin pabucun dama atıldı' şeklindeki şakalar çocukta kaygıyı artırmaktadır. Yeni doğan bebeğe hediye alınırken, diğer çocuk da unutulmamalıdır."