Tembellik, kıskançlık, merak, savurganlık, kibir, dedikodu; bu altı özellik kendi hayatınızı olumsuz etkilediği gibi etrafınızı da rahatsız edecektir. İşte bu altı kötü huydan uzaklaşmanın yolları.
Tembellik, kıskançlık, merak, savurganlık, kibir, dedikodu… Bu defolar hepimizde olabilir. Önemli olan bu kötü huylardan ötürü kendinizi suçlu hissedip cezalandırmak yerine, bir an önce onlardan ders alıp üstesinden gelebilmek! Sizlere yardımcı olmak ve eğer yüzleştiyseniz, bu defoların üstesinden gelebilmeniz için birkaç tavsiyede bulunmak istedik.
Tembellik
Bütün gün sürekli hareket ve beraberinde stres halindeyiz. Ve tüm günün yorgunluğunun yan etkisi olarak tembellik! Ofiste aceleyle bitirmeniz gereken üç dosya, eve döndüğünüzde süpürmeniz gereken bir zemin ve yemeği pişirdikten sonra gitmeniz gereken spor salonu. Tüm bunlar da televizyonda en sevdiğiniz dizinin olduğu geceye denk gelirse, işte tembellik burada devreye girer.
Tembelliğinizi asla başkalarının üzerine yüklemeyin. Yani tembel olabilirsiniz, ama bu yapmaya üşendiğiniz şeyleri annenize, iş arkadaşınıza veya eşinize yaptırtmak hiç doğru olmayacaktır. Böylece gün gelecek ve elinizdeki bu işleri kendiniz yapmak durumunda kalacaksınız.
Merak
Sanki yeminliymiş gibi durmaksızın soru soruyorsanız, her ayrıntıdan haberinizin olmasını istiyorsanız ve aklınız sürekli bir soru işaretleriyle meşgulse ya çevreniz ya da başkalarıyla 'fazla' ilgileniyorsunuz demektir. Biraz rahat olun; etrafınızda tüm olup bitenden haberinizin olmasına gerek yok. Hatta ne demişler: "Az bil, mutlu yaşa."
Bir yerden sonra, meraklı insanda sırf alışkanlıktan, haybeye soru sormak da söz konusu olabilir. İşte bu yüzden öncelikle bu alışkanlığınızı yenin ve kendinizi sorulardan önce durdurmaya başlayın. Çevrenizdeki her detay hakkında bilginiz olması gerekmediğini kabul edin ve kendinizi rahat bırakın. Bazen de ağzı sıkı ve kurnaz olmakta fayda var. Hatta birşeylerden haberiniz olmayıp sürprizlere açık olmakta da!
Kibir
Kibir, bir insanın sahip olabileceği en zayıf kişilik özelliklerinden biri. Kibir Bir insanın, kendisini başkalarından daha üstün, daha büyük ve mükemmel görmesidir. Altında yatan da kuşkusuz mükemmeliyetçilik; daha da açıkçası ego. Halbuki kibir yerine; hem kendinize hem etrafınızdakilere vereceğiniz sevgiyle çok daha gerçek bir hayat yaşamanız mümkün. Hırslarınızdan, 'aşırı' özgüvenden, aşağılama alışkanlığınızdan ve mükemmeliyetçiliğinizden arının.
Dedikodu
Son yıllarda kimi uzmanlar arkadan konuşmanın ve dedikodunun insan sağlığı için faydalı olduğunu bile söylemeye başladı. Artık dedikoduya "kötü" diyecek bir ortam bile kalmadı. Dedikodu düşkünleri için bundan güzel haber olamaz! Halbuki, dedikodu sizin enerjinizi etkilediği gibi, arkasından konuştuğunuz kişiye ve çevresine, hatta yüzüne anlattığınız kişiye bile saygısız bir davranıştır.
Hiç dedikodu yapmamak da elbet mümkün değil. 'pembe yalanlar' gibi 'pembe dedikodular' da vardır. Ama en azından arkasından konuştuğunuz kişinin yakınlık seviyelerini, anlattığınız kişinin karakterini, konuştuğunuz konunun önem derecesini iyice bir değerlendirin ve ondan sonra bir daha düşünün. Belki de başınıza hiç iş açmamayı tercih edeceksiniz!
Savurganlık
Neden savurgan oluyoruz ki? Çünkü bir şeyleri savurmak, yani üzerinizden atmak; yükünüzü azaltmak, yani hafiflemek demektir. Eğer hazır indirim varken üç kazak, iki elbise ve bir pantolon almanın ne sakıncası var? Neden fırsatlar karşısında daha güzel veya daha rahat olmayı engelleyeyim ki? Bunları söyleyen sizseniz potansiyel savurgansınız demektir.
Harcamalarınızı daha cömertçe yapmaya özen gösterin. Elinizdekilerin değerinin farkında olun ve onlarla yetinmeye alışın. Az ile yetinmeye çalışın. 'Fazla'nın her zaman karmaşaya neden olacağını unutmayın.
Kıskançlık
Bu büyük bir aşkın eski aşkı karşısında, iş arkadaşınızın kaldıramadığınız bir başarısı karşısında, sizin istediğiniz her şeyi elde eden en yakın arkadaşınızın karşısında bile olabilecek durum. Kıskançlık aslında altında o kişinin en büyük zayıflıklarının, özgüven eksikliğinin yattığı bir duygu. Kişiyi oldukça yıpratabileceği gibi etrafına da zarar verecektir.
Kıskançlığı yenmek çok da basit değil. Öncelikle bu durumu kabullenmeniz gerek. Sonra bu kıskançlığın altında yatan nedeni kendinizde bulmanız gerek. Kendinizde sıkıntıyı çözdüğünüzde otomatik olarak kıskançlık duygunuzun da yok olduğunu göreceksiniz.
Tembellik, kıskançlık, merak, savurganlık, kibir, dedikodu… Bu defolar hepimizde olabilir. Önemli olan bu kötü huylardan ötürü kendinizi suçlu hissedip cezalandırmak yerine, bir an önce onlardan ders alıp üstesinden gelebilmek! Sizlere yardımcı olmak ve eğer yüzleştiyseniz, bu defoların üstesinden gelebilmeniz için birkaç tavsiyede bulunmak istedik.
Tembellik
Bütün gün sürekli hareket ve beraberinde stres halindeyiz. Ve tüm günün yorgunluğunun yan etkisi olarak tembellik! Ofiste aceleyle bitirmeniz gereken üç dosya, eve döndüğünüzde süpürmeniz gereken bir zemin ve yemeği pişirdikten sonra gitmeniz gereken spor salonu. Tüm bunlar da televizyonda en sevdiğiniz dizinin olduğu geceye denk gelirse, işte tembellik burada devreye girer.
Tembelliğinizi asla başkalarının üzerine yüklemeyin. Yani tembel olabilirsiniz, ama bu yapmaya üşendiğiniz şeyleri annenize, iş arkadaşınıza veya eşinize yaptırtmak hiç doğru olmayacaktır. Böylece gün gelecek ve elinizdeki bu işleri kendiniz yapmak durumunda kalacaksınız.
Merak
Sanki yeminliymiş gibi durmaksızın soru soruyorsanız, her ayrıntıdan haberinizin olmasını istiyorsanız ve aklınız sürekli bir soru işaretleriyle meşgulse ya çevreniz ya da başkalarıyla 'fazla' ilgileniyorsunuz demektir. Biraz rahat olun; etrafınızda tüm olup bitenden haberinizin olmasına gerek yok. Hatta ne demişler: "Az bil, mutlu yaşa."
Bir yerden sonra, meraklı insanda sırf alışkanlıktan, haybeye soru sormak da söz konusu olabilir. İşte bu yüzden öncelikle bu alışkanlığınızı yenin ve kendinizi sorulardan önce durdurmaya başlayın. Çevrenizdeki her detay hakkında bilginiz olması gerekmediğini kabul edin ve kendinizi rahat bırakın. Bazen de ağzı sıkı ve kurnaz olmakta fayda var. Hatta birşeylerden haberiniz olmayıp sürprizlere açık olmakta da!
Kibir
Kibir, bir insanın sahip olabileceği en zayıf kişilik özelliklerinden biri. Kibir Bir insanın, kendisini başkalarından daha üstün, daha büyük ve mükemmel görmesidir. Altında yatan da kuşkusuz mükemmeliyetçilik; daha da açıkçası ego. Halbuki kibir yerine; hem kendinize hem etrafınızdakilere vereceğiniz sevgiyle çok daha gerçek bir hayat yaşamanız mümkün. Hırslarınızdan, 'aşırı' özgüvenden, aşağılama alışkanlığınızdan ve mükemmeliyetçiliğinizden arının.
Dedikodu
Son yıllarda kimi uzmanlar arkadan konuşmanın ve dedikodunun insan sağlığı için faydalı olduğunu bile söylemeye başladı. Artık dedikoduya "kötü" diyecek bir ortam bile kalmadı. Dedikodu düşkünleri için bundan güzel haber olamaz! Halbuki, dedikodu sizin enerjinizi etkilediği gibi, arkasından konuştuğunuz kişiye ve çevresine, hatta yüzüne anlattığınız kişiye bile saygısız bir davranıştır.
Hiç dedikodu yapmamak da elbet mümkün değil. 'pembe yalanlar' gibi 'pembe dedikodular' da vardır. Ama en azından arkasından konuştuğunuz kişinin yakınlık seviyelerini, anlattığınız kişinin karakterini, konuştuğunuz konunun önem derecesini iyice bir değerlendirin ve ondan sonra bir daha düşünün. Belki de başınıza hiç iş açmamayı tercih edeceksiniz!
Savurganlık
Neden savurgan oluyoruz ki? Çünkü bir şeyleri savurmak, yani üzerinizden atmak; yükünüzü azaltmak, yani hafiflemek demektir. Eğer hazır indirim varken üç kazak, iki elbise ve bir pantolon almanın ne sakıncası var? Neden fırsatlar karşısında daha güzel veya daha rahat olmayı engelleyeyim ki? Bunları söyleyen sizseniz potansiyel savurgansınız demektir.
Harcamalarınızı daha cömertçe yapmaya özen gösterin. Elinizdekilerin değerinin farkında olun ve onlarla yetinmeye alışın. Az ile yetinmeye çalışın. 'Fazla'nın her zaman karmaşaya neden olacağını unutmayın.
Kıskançlık
Bu büyük bir aşkın eski aşkı karşısında, iş arkadaşınızın kaldıramadığınız bir başarısı karşısında, sizin istediğiniz her şeyi elde eden en yakın arkadaşınızın karşısında bile olabilecek durum. Kıskançlık aslında altında o kişinin en büyük zayıflıklarının, özgüven eksikliğinin yattığı bir duygu. Kişiyi oldukça yıpratabileceği gibi etrafına da zarar verecektir.
Kıskançlığı yenmek çok da basit değil. Öncelikle bu durumu kabullenmeniz gerek. Sonra bu kıskançlığın altında yatan nedeni kendinizde bulmanız gerek. Kendinizde sıkıntıyı çözdüğünüzde otomatik olarak kıskançlık duygunuzun da yok olduğunu göreceksiniz.