Sağlık TV.Net olarak, edebiyat dünyasının yükselen yıldızlarından, ödüllü yazar Serhat Kaya ile gerçekleştirdiğimiz keyifli söyleşinin detaylarını sizlerle paylaşıyoruz. Kaya’nın eserleri, sadece edebiyatseverlerin değil, aynı zamanda ruhsal ve zihinsel sağlığına önem veren okurların da ilgisini çekiyor. Yazarın kitapları, kazandığı ödüller ve edebiyat ile sanatın insan sağlığı üzerindeki olumlu etkileri üzerine yaptığı derinlikli yorumlar, bu söyleşiyi unutulmaz kıldı.
Serhat
Kaya’nın Edebiyat Yolculuğu ve Eserleri
Serhat
Kaya, İstanbul’un sanat kokan mahallesi Cihangir’de dünyaya geldi. 90’ların
sonlarında, tiyatro ve sinema sanatlarının usta ismi Uğur Yücel ile tanışması,
onun sanat yolculuğunda dönüm noktası oldu. Bu tanışma, Kaya’yı Eski Yeşil
sahnesine taşıdı ve buradan sonra Savaş Dinçel ile Ali Poyrazoğlu gibi efsanevi
isimlerle yolunun kesişmesi, tiyatro tutkusunu perçinledi. Aldığı Konservatuvar
eğitimiyle bu alanda sağlam bir temel edinen Kaya, kendi yazdığı tek kişilik
oyunlar ve toplu oyunlarda rol alarak ülkemizde 44 farklı şehirde 900’den fazla
kez sahneye çıktı. Bu yoğun sahne deneyimi, onun insan ruhunu ve duygularını
derinden anlama yeteneğini de güçlendirdi. Tiyatro kariyerinin ardından
televizyon ve sinema için yazdığı metinler ve senaryolarla kalemini farklı bir
alanda konuşturan Kaya, 2018 yılında ilk kitabı Yeniden Sen ile edebiyat
dünyasına güçlü bir giriş yaptı. Bu eser, onu okurlarla buluşturan ilk adım
olurken, sonrasında Umursama (2020), Azad (2020), Azınlıkta
Kaldık (2022), Renkli Rüyalar (2023), Katarsis (2024) ve Bekleme
Odası (2024) gibi eserlerle edebiyat dünyasında adından sıkça söz ettirdi.
Her bir eseri, derin duygusal anlatımı ve insan ruhuna dokunan temalarıyla
okurlarda iz bıraktı.
Kaya’nın
son kitabı Bekleme Odası, 2024 yılında 1.229 eser arasında Kitapyurdu
Türkiye Okur Ödülleri’nde Roman türünde Yılın En İyi 4. Kitabı seçildi. Ayrıca,
2024 Baykuş Edebiyat Dergisi Ödülleri’nde Yılın En İyi Romanı ödülünü kazandı. Katarsis
ise Anı-Deneme türünde 378 kitap arasında Yılın En İyi 2. Kitabı seçilerek
büyük bir başarıya imza attı. Yazarın 2024 ve 2025 yıllarında Bekleme Odası
ve Katarsis eserleriyle toplamda beş prestijli ödül kazandığı biliniyor.
Kaya, bu başarıların kendisine ne hissettirdiğini sorduğumuzda, “Elbette
anlamlı lakin kelimelerimin okurun kalbinde yankı bulması, benim için en büyük
ödül” diyerek mütevazı bir şekilde ifade ediyor.
Söyleşimizde Kaya, yeni projelerinden de bahsetti. 2025 yılında yayımlanması planlanan, İranlı bir kadın hikayesi olan ve İran’da öldürülen Mahsa Amini’ye ithaf ettiğini söylediği Nadide Adalet adlı romanını bitirdiğini müjdeleyen yazar, bu yeni eserinde de okurlarına insan ruhunun derinliklerine yolculuk yaptıracağa benziyor. Kaya’nın eserleri, bireyin iç dünyasındaki çatışmaları, umudu ve dönüşümü ustalıkla işlerken, okurlarını hem duygusal hem de zihinsel bir yolculuğa çıkarıyor ve genellikle de şaşırtıcı ve ters köşe finallerle son buluyor.
Edebiyat
ve Sanatın İnsan Sağlığı Üzerindeki Olumlu Etkileri
Söyleşimizin
en dikkat çekici bölümlerinden biri, Serhat Kaya’nın edebiyat ve sanatın insan
sağlığı üzerindeki etkilerine dair görüşleriydi. Kaya, edebiyatın bir tür
“ruhsal terapi” olduğunu vurguluyor: “Edebiyat, insanın kendi duygularını
anlamasına ve ifade etmesine olanak tanır. Bir kitap okurken, kahramanların
hikayelerinde kendi yansımamızı buluruz. Bu, yalnız olmadığımızı hissettirir ve
ruhsal bir rahatlama sağlar.” Bilimsel çalışmalar da Kaya’nın bu görüşlerini
destekliyor. Edebiyat ve sanat, zihinsel sağlığı güçlendirmede önemli bir rol
oynuyor. Araştırmalar, hikâye okumanın empati yeteneğini artırdığını, stres
seviyelerini azalttığını ve hatta depresyon semptomlarını hafiflettiğini
gösteriyor.
Kaya, edebiyatın yalnızca bireysel bir iyileşme aracı olmadığını, aynı zamanda toplumsal bir ayna görevi gördüğünü de ifade ediyor: “Edebiyat ve sanat, insanlara kendilerini iyi hissettirmenin ve keyiflendirmenin ötesine geçer. Toplumların çağlar boyunca gösterdiği gelişimleri ve gerilemeleri de net bir şekilde görme fırsatı tanır. Bir roman ya da bir şiir, toplumsal dinamikleri, tarihsel süreçleri ve sosyolojik dönüşümleri çarpıcı ve oldukça yalın bir şekilde gözler önüne serer. Bu, bireylerin hem kendilerini hem de yaşadıkları toplumu daha iyi anlamalarına katkı sağlar.” Kaya’nın bu sözleri, edebiyatın sosyolojik etkisini vurgularken, onun eserlerinin neden bu kadar geniş bir okur kitlesine hitap ettiğini de açıklıyor. Katarsis adlı eserinde bu iyileştirici ve dönüştürücü gücü vurgulayan yazar, “Yazarken ve okurken, içimizdeki yüklerden arınıyoruz. Kelimeler, adeta ruhumuzu yıkayan bir su gibi” diyor.
Sanatın, özellikle edebiyatın, bireylerin duygusal dayanıklılığını artırdığına dikkat çeken Kaya, “Sanat, bize kendimizi yeniden inşa etme fırsatı verir. Bir roman ya da bir şiir, insanın kendi hikayesini yeniden yazmasına ilham olabilir” diyor. Bu yaklaşımı, onun eserlerinin neden bu kadar çok sayıda okurda yankı bulduğunu gösteriyor. Kaya’nın Bekleme Odası gibi eserleri, okurlarına hayatın zorluklarıyla başa çıkma konusunda ilham verirken, aynı zamanda onlara bir çeşit düşünme alanı yaratıyor ve güvenli bir alan sunuyor.
Ödüller
ve Okurlardan Gelen Sevgi
Serhat Kaya’nın eserleri, sadece ödüllerle değil, okurların yoğun ilgisiyle de taçlanıyor. Yazar, sosyal medya hesabında okurlarından gelen yorumlara teşekkür ederken, “Kitaplarımı okumak için güzel ömründen zaman ayıran herkese içtenlikle teşekkür ediyorum” diyerek duygularını samimiyetle ifade ediyor. Zülfü Livaneli gibi usta isimlerin de romanları hakkında yaptığı olumlu yorumlar, Kaya’nın edebiyat dünyasındaki yerini daha da sağlamlaştırıyor. 2024 yılında Bekleme Odası ve Katarsis’in kazandığı ödüller, Kaya’nın edebiyat dünyasındaki yükselişini perçinlemişe benziyor. Bu söyleşiden önce, kendisiyle yapılan farklı söyleşileri de incelediğimde, “Serhat Kaya’nın Bekleme Odası ve Katarsis kitaplarıyla edebiyat dünyasındaki yükselişi devam ediyor” ifadelerine yer verildiğini görmüştüm, kendisiyle söyleşi yaparken ki netliği ve içtenliğine bakınca buna ben de ikna olduğumu söyleyebilirim. Yazarın elde ettiği başarılar, yazarın hem edebi derinliği hem de okurlarla kurduğu güçlü bağı, yazılı ve sözlü olarak insan iletişimindeki hüneriyle gözler önüne seriyor.
Edebiyatla
İyileşmek
Serhat Kaya ile gerçekleştirdiğimiz bu söyleşi, edebiyatın sadece bir sanat dalı olmadığını, aynı zamanda insan ruhunu iyileştiren ve toplumu anlamamızı sağlayan bir araç olduğunu bir kez daha hatırlattı. Kaya’nın eserleri, okurlarına hem kendilerini keşfetme hem de hayatla barışma fırsatı sunuyor. Yazarın, “Hiçbir şey insanın kendi emek suyuyla ve içtenliğiyle kendi ruhunu yıkaması kadar gönlünü serinletmiyor” sözleri, onun üretmeye olan tutkusunu özeti gibi.
Sağlık
TV.Net olarak, Serhat Kaya’ya bu içten söyleşi için teşekkür ediyor, yeni
eserlerini sabırsızlıkla bekliyoruz. Onun kelimeleriyle bitirelim; “iyi
kitaplar hayatınızı değiştirir; okursanız ayrı değiştirir, okumazsanız ayrı
değiştirir ama mutlaka değiştirir.” Siz de Serhat Kaya’nın eserlerini okuyarak
bu edebi ve iyi hissetme yolculuğuna katılabilir, edebiyatın iyileştirici ve
toplumsal dönüşüm gücünü keşfedebilirsiniz. Yazarın tüm kitaplarına Kitapyurdu
platformundan kolayca ulaşabilirsiniz.